
Kredi… New York Times’tan Linda Xiao. Yemek stili: Sue Li. Prop stilisti: Sophia Eleni Pappas.
1976’da Johnny Cash “Strawberry Cake” adlı bir şarkı yayınlandı. Tamamen popüler olmayan, biraz yabancı bir melodiydi. Ama bana göre basit ama harika Amerikan hikaye anlatımının kuralları uygulanır.
Bir röportajda Cash, New York’ta bir sokakta uyuyan bir adamın oteline giderken yanından saklanmasından bahsediyor. Lobi restoranındaki tatlı masasında muhteşem bir çilekli makarna gördükten sonra, adamın makarnanın tamamını tamamen kremayla kaplayıp kendine almak için nasıl yardım edebileceğini merak ettiğini söylüyor.
Tarif: Çilekli Katmanlı Kek
Fikri daha iyi buluyor ve onun yerine “Çilekli Makarna” yazıyor. Şarkıda bir adam gizlice Plaza Otel’e katılıyor, makarnanın özlemini çekiyor ve Kaliforniya’da çilek topladığı günler ve o ana giden hayatlarını hatırlayarak makarnayı kapıyor ve yan kapıdan uçarak dışarı çıkıyor. Aşçıyı ve baş garsonu bırakır ve sonunda kimsenin onu bulamayacağı çalıların kaldığı düşer. Makarnanın tamamını tek başına, tok ve canlı bir şekilde vecd halinde yutuyor. Güneyli ve Nashvilli’li bir dost olan Cash’in, çilekli makarnayı bir anti-kahramanın gıpta ile bakılan ödülü olarak seçmesi ya da makarnanın kendisinin sınıfında ilgili kişisel hesaplaşmanın merkezinde yer alması beni şaşırtmıyor.
Biz Güneyliler hikaye anlatıcılığını severiz ve şarkıların ortasında, Americana’da yaşayan yabancı arka ve şiirler, o anda pek önemli görünen ama aslında hayatta kaldıkları ne anlama geldiklerinin çoğuna ait anlatıları barındıran tariflerdir.