Otoerotizm, insan cinselliğinin karmaşık ve birden fazla vakit gereğince anlaşılamayan bir boyutunu temsil eder. Zaten ya da hayat gücü olan Eros’un itici gücüyle ortaya çıkan bu fenomen, bireyin cinsel tansiyonunu kendi kendine azaltma gayretidir. Otoerotizm, bireyin içsel uyaranların tesiriyle kendi vücuduna ve cinsel duyumlarına yönelik bir cinsel çekim hissetmesi ve bu yolla kendini erotize etmesi manasına gelir. Bu özellikleriyle otoerotizm, kişisel cinselliğin özgün bir sözüdür ve çoklukla kendini mastürbasyon yoluyla gösterir.
Mastürbasyon ve Otoerotizm: Farklı kavramlar
Otoerotik aksiyonların en yaygın hali mastürbasyondur. Lakin bu iki kavramı birbirine eşanlamlı olarak görmek yanlıştır zira otoerotik hareketler, mastürbasyonun ötesine geçen çok çeşitli tecrübeleri kapsar. “Solo seks” olarak bilinen mastürbasyon, çoklukla cinsel bir boşalma ile sonuçlanan ve rastgele bir partnerle fizikî temas gerektirmeyen bir etkinliktir.
Bu tarafıyla, karşı cinsten bir partnerle yaşanan cinsel alakadan ya da fizikî cinsel birleşmeden büsbütün farklı bir yerdedir. Bununla birlikte, mastürbasyon, bireyin kendi cinsel kanılarını ve cinsel dileklerini yansıtarak diğerine yönelik otoerotik bir özellik de taşır.
Otoerotik cinsel eylemler
Otoerotik cinsel eylemler, kişinin kendi kendine gerçekleştirdiği, cinsel haz ve tatmin sağlamayı amaçlayan kişisel cinsel davranışları tabir eder. Bu aksiyonlar çoklukla bireyin cinselliğini keşfetmesi, cinsel tansiyonunu azaltması ya da kendini rahatlatması emeliyle yapılır. Otoerotik hareketler, rastgele bir partnerin dahil olmadığı, kişinin kendi vücudunu ve cinsel isteklerini merkeze aldığı uygulamalardır. Aşağıda otoerotik hareketlerin en önemli çeşitleri sıralanmıştır:
1. Mastürbasyon: En yaygın otoerotik harekettir. Kişinin cinsel organlarını ya da öbür erojen bölgelerini uyararak cinsel haz almasını sağlar. Çoklukla ellerle yapılır, lakin cinsel oyuncaklar yahut farklı objeler de kullanılabilir.
2. Cinsel Fanteziler: Kişinin hayal gücünü kullanarak kendini cinsel olarak uyarma aksiyonudur. Çeşitli cinsel senaryolar ya da ferdî cinsel istekleri zihinde canlandırarak cinsel haz alınabilir.
3. Pornografi İzleme: Görsel, işitsel yahut yazılı erotik malzemeleri izleyerek ya da okuyarak kişinin cinsel uyarılma ve tatmin yaşamasıdır.
4. Aynada Kendini İzleme: Kişinin kendi vücudunu aynada izleyerek cinsel istek uyandırmaya çalışması, vücudun görselliğini keşfetme ve haz alma gayesiyle yapılır. Kendi çıplak ya da yarı çıplak fotoğraflarını çekerek yahut aynada bedenini inceleyerek cinsel haz alma kelam hususudur.
5. Cinsel Oyuncak Kullanımı: Vibratör, dildo, yapay vajina üzere cinsel oyuncakların kullanımıdır. Bu tıp aksiyonlar, bireyin cinsel tatminini artırmaya yönelik olabilir.
6. Frottaj (Sürtünme): Kişinin kendi vücuduna ya da yastık, yatak üzere objelere sürtünerek cinsel haz almasıdır.
7. Erotik Sesler ya da Müzikler Dinleme: Erotik çağrışımlar yapan seslerin, konuşmaların ya da müziklerin dinlenmesi yoluyla cinsel uyarılma sağlamadır.
8. Erotik Kokular yahut Materyaller Kullanma: Bazı şahıslar, aşikâr kokular ya da gereçlerin (parfüm, doğal yağlar, deri gibi) cinsel uyarılmayı artırıcı tesirinden faydalanabilir.
9. Otoerotik Hipnoz: Kişinin kendini şuurlu olarak cinsel isteklerini keşfetmeye ve tatmin etmeye yönlendirdiği zihinsel bir süreçtir.
10. Fetiş Objelerle Uyarılma: Ayakkabı, çorap, iç çamaşırı üzere fetiş objelerle kişisel uyarılma hareketleridir.
11. Kendi Kendine Dokunma ya da Erotik Masaj: Kişinin kendi vücuduna hassas dokunuşlar ya da masaj yaparak cinsel uyarılmayı artırmaya çalışması.
Otoerotik aksiyonlar, bireyin cinselliğini ferdi olarak keşfetmesine ve kendini rahatlatmasına imkan sağlar. Bunun yanı sıra, kişinin kendi cinsel dileklerini, sonlarını ve erojen bölgelerini tanıması açısından da değerli bir rol oynar. Fakat bu cins aksiyonların sıklığı ya da tabiatı, kişinin günlük hayatını yahut ilgilerini olumsuz etkilememelidir. Sağlıklı bir istikrar, cinsel ömrün hem kişisel hem de ilişkisel boyutunda kıymetlidir.
Partnerbasyon
“Dual seks” olarak bilinen “partnerbasyon”, partnerin dokunuşlarıyla gerçekleştirilen ve mastürbasyondan farklı olarak çiftler ortasında uygulanan ve MetaSeks Cinsel Terapi Kuramı’nda Cinsel Terapist Dr. Cem KEÇE tarafından tanımlanmış çok özel bir alternatif orgazm tekniğidir. Bu kavram, kişisel tatminin ötesine geçerek eşli bir cinsel tecrübe yaratmayı amaçlar. Partnerbasyon sırasında, partnerler birbirlerinin cinsel organlarını ya da öbür erojen bölgelerini elleriyle yahut cinsel oyuncaklar üzere yardımcı malzemeler kullanarak uyarır ve cinsel haz sağlar.
Bu formül, cinsel irtibatı güçlendiren ve çiftlerin birbirlerinin vücutlarını daha düzgün tanımalarına imkan tanıyan bir teknik olarak kıymetlendirilebilir. Partnerbasyon sırasında kullanılan kayganlaştırıcılar (örneğin bebe yağı ya da özel cinsel jeller) ve cinsel oyuncaklar, tecrübesi daha rahat ve keyifli hale getirebilir.
Erkekler için penis, testisler ve perianal bölge üzere erojen alanlar odak noktası olurken, bayanlarda klitoris, vajina dudakları, göğüsler ve başka hassas bölgeler uyarılır. Partnerbasyon, çiftler ortasındaki bağları güçlendiren, inançlı bir cinsel tecrübe sunan ve tıpkı vakitte monoton cinsel rutinleri zenginleştirebilen bir uygulama olarak cinsel yaşama entegre edilebilir.
Cinsel fantezilerin rolü
Mastürbasyon ve otoerotizmin merkezinde çoklukla cinsel fanteziler yer alır. Cinsel fanteziler, bireyin hayal gücünün bir eseri olarak dileklerini ve kanılarını özgürce yaşamasını sağlar. Bu fantezilerde, “sevişilmiş ya da arzulanmış kişi imgesi” ekseriyetle en ağır uyarıcı rolünü oynar. Bu imgeler, gerçek hayattaki partnerlerden esinlenebileceği üzere büsbütün kurgusal olabilir ve bireyin cinsel tecrübelerini zenginleştirir.
Otoerotizmin ruhsal boyutuOtoerotizm ve mastürbasyon, sıkça bireyin kendisiyle kurduğu bağlantıyı anlamada kıymetli bir çerçeve sunar. Bu hareketler, ferdî cinsel kimlik, öz kabullenme ve mahremiyet üzere çok katmanlı ruhsal olgularla yakından bağlıdır. Mastürbasyon, bireyin vücudunu keşfetmesine ve cinsel tatmini deneyimlemesine imkan tanırken, otoerotizm bu keşi daha derin bir düzeye taşıyarak bireyin duygusal ve zihinsel katmanlarını da içine alabilir.
Mastürbasyonun ruhsal boyutu
Partneri olan bireylerin mastürbasyon alışkanlıkları, cinsel ve duygusal bağlantı dinamikleri üzerinde farklı tesirler yaratabilir. Bayanlar için mastürbasyon hem kendini tanıma hem kendi zevk yolunu keşfetme hem de cinsel doyumu artırma açısından yararlı bir pratik olabilir. Partneri olan bir bayan, mastürbasyon yoluyla kendi vücudunu daha âlâ tanıyabilir ve bu, partneriyle olan cinsel bağını güçlendirebilir. Ayrıyeten, mastürbasyon bayanlarda partnerine olan arzuyu artırabilir zira bu süreçte ötekinin varlığıyla varlığına mana katan bayan, cinselliği kendi iç dünyasında daha derin bir halde keşfeder ve bu keşif, partnerle paylaşılacak cinsel tecrübelere olan hevesi tetikleyebilir.
Ancak erkekler açısından durum daha karmaşık kıymetlendirilebilir. Partneri olan erkeklerin, tek başına mastürbasyon yapması ve bilhassa porno izlemesi, kimi olumsuz tesirler doğurabilir. Mastürbasyon, pornografiyle birlikte sık ve tekdüze bir alışkanlık haline geldiğinde, partnerle yaşanan cinselliğe duyulan dilek azalabilir ve sevişme yerine cinsel boşalma gayeli bir cinsel hayatı ortaya çıkartır.
“Cinsel haz” kaynağı olan pornografi, sıklıkla gerçekçi olmayan cinsel beklentiler oluşturabilir ve “cinsel mutluluk” kaynağı olan partnerle yaşanan cinsel tecrübelerin kıymetini düşürebilir. Bu durum, vakitle partnerden soğuma, cinsel bağın zayıflaması ve duygusal uzaklık üzere sıkıntılara yol açabilir.
Erkeklerin pornografiyle sıkça ilişkilendirdiği mastürbasyon alışkanlığı, cinsel hazdan sorumlu olan “dopamin” salgısını süratli ve yapay bir formda tetiklediği için, partnerle kurulan gerçek ve derin cinsel ilişkiyi gölgeleyebilir. Zira erkek sevişmeyi değil yalnızca boşalmayı amaç haline getirir. Öte yandan, “seratonin ve oksitosin” salgısını arttıran ve cinsel memnunluk veren partnerle birlikte keşfedilen ve paylaşılan cinsellik, çiftin bağını güçlendiren, samimiyeti artıran ve duygusal tatmin sağlayan bir “sevişme” tecrübesidir.
Partnerle geçirilen bu tıp özel sevişme anları, bağlantıyı derinleştirme ve cinsel ahengi artırma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, bayanların mastürbasyon yoluyla partnerle olan bağını zenginleştirmesi doğal ve teşvik edilebilir bir süreçken, erkeklerin tek başına mastürbasyondan ve pornografiden kaçınarak partnerle cinsel bağlarını güçlendirmeye odaklanması bağlantı dinamikleri açısından daha sağlıklı bir yaklaşım olabilir. Her iki cinsiyet için de cinselliğin, ferdî dileklerle ortak paylaşım ortasındaki dengeyi koruyacak halde yaşanması, sağlıklı bir münasebetin temel ögelerinden biridir.
Çocuklarda mastürbasyon ve ailelerin korkuları
Bebekler ve çocuklar mastürbasyon yapabilir. Hayatın erken devirlerinde mastürbasyon sıklığı epeyce fazladır. Cinsel ilginin en yaygın olduğu devirler okul öncesi ve ergenlik devri olmasına karşın bebeklikte mastürbasyon seçkin olarak görülebilir. Bilhassa 3-6 yaşları ortasında yaygın bir olgu olarak kabul edilmektedir. Bu devirde çocuklar cinsel organlarına ilgi duyarlar. Bu ilgi daha çok karşı cinse yöneliktir ve evcilik oyunlarında cinsel temalar işlerler, bu ortada mastürbasyonu da deneyebilirler. Çocuklar genital bölgelerini el ve bacak hareketleri yahut objeleri sürtmek sureti ile uyarabilir. Bezin sürtmesi, yatarken cinsel organların sürtünmesi hem bebeklere hem de çocuklara haz verebilir. Fakat erkek çocuklarda pipi ile oynamak kızlarda ise sürtünmek daha yaygındır.
Anne-çocuk ilgisi çok güzel değilse, çocuk gücünü gereğince harcayamıyorsa, arkadaş ilgileri bozuksa, meskenin içi gerginse, çocuk mutsuzsa ve çok yalnız kalıyorsa, toplumsal aktiflikleri azsa, mastürbasyon davranışına ebeveynler sert reaksiyon gösteriyor ve cezalandırıyorsa sık mastürbasyon yapabilir. Zira bu biçimde annenin ve babanın ilgisini üzerlerinde tutmuş olur.
Çocukların merak hissinden ve cinsel organlarını keşfetme dürtülerinden ötürü, cinsel organları ile oynayarak kendilerini uyarmaları epey sık rastlanan bir durum olsa da; aileleri huzursuz eder. Hatta mastürbasyon aileler tarafından hastalık olarak kıymetlendirilir, makus bir alışkanlık olarak kabul edilir ve ağır bir kaygı, dehşet ve korku yaşanır. Lakin bu tasa ile ailenin çocuğa yönelttiği suçlama ve korkutmalar bir tahlil sağlamayacağı üzere daha öbür sıkıntılara da yol açabilir. Mastürbasyon devam ederse ebeveynlerin huzursuzluğu artar, zira hudutlarını tam oluşturamayan çocuk bunu her yerde yapmaya devam eder.
Mastürbasyon davranışı görüldüğünde çocuğa kızmak yanlışsız değildir zira çocuk için haz almak dikkat çeken çok olağan bir davranıştır. Ayrıyeten ailelerin ya da ebeveynlerin öne sürdüğü ayıp, yasak, günah ya da pis değildir, zira çocukların bu kavramları şimdi tam gelişmemiştir. Bu nedenle çocuğa vaktinden önce suçluluk ve günahkârlık hissettirmek yahut cinsel organlara dair yanlış bir yargıya sebebiyet vermek ileride cinsel sıkıntıların oluşmasına yer hazırlayabilir.
Mastürbasyon için alınacak tedbirler ortasında çocuğun günlük yaşantılarındaki zevk kaynaklarının artırılması ve yalnızlıktan kurtarılarak etkin olarak oyunlara katılmasının sağlanması kıymetlidir. Çocuğun çeşitli toplumsal faaliyetlere katılmasını sağlamanın yanında dikkatini ilgi duyduğu hususlara çekmenin de tahlil sağlamada faydası fazladır. Ancak mastürbasyon davranışını sergileyen bebek ise, sürtünmesini engelleyecek önlemler alınabilir, yüz üstü yatırılır, yalnız kalmamasına dikkat edilebilir, uyuyana kadar yanında durulabilir ya da uyandığında yatağından çabucak alınabilir, çok sıkı, dar ve naylon çamaşırlar giydirilmeyebilir ve mastürbasyon yaptığı anda dikkatini dağıtmak gerekebilir.
Ayrıca ebeveynler cinsel organların mahrem yerler olduğunu ve herkesin ortasında yapıldığında mastürbasyonun güzel durmadığını çocuklarına anlatmalıdırlar. Ayrıyeten diğerlerinin da görmemesi ve dokunmaması gerektiği söylenerek mahremiyet duygusu kazandırılmalıdırlar. Lakin en değerlisi de hem çocuklarıyla ortalarındaki ilgiyi hem de kendi bağlarını, üstte saydığım noktalara dikkat ederek, tamir etmeleri gerekir.
Kompulsif mastürbasyon bozukluğu
Partneri olmayan bir erkek için mastürbasyon hem zihinsel hem de fizikî olarak sıhhate faydalıdır. Lakin mastürbasyon kişinin toplumsal hayatını ve hatta fizikî refahını etkileyecek biçimde ve sıklıkta yapıldığında ortaya çıkan durum Kompulsif Mastürbasyon Bozukluğu’dur. Kompulsif mastürbasyon bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluğa emsal, zira obsesif fikirlerle başlar ve fikirlere nazaran hareket etme kompulsiyonuna yol açar. Kompulsif mastürbasyon, Cinsel Sapkınlıklarla Temaslı Bozukluklar (CSBB) ortasında yer alan bir cinsel bozukluktur. Temelinde çoklukla seks hareketinin kendisiyle ilgili olmayan bir ruhsal bozukluk vardır.
Diğer bir tabirle kompulsif mastürbasyon bozukluğu çoğunlukla çok cinsel dilek nedeniyle değil, öbür bir ruhsal muhtaçlığı karşılamak üzere yapılır. Bu bireylerin geçmişlerinde cinsel bir travma, cinsel istismar ya da ihmal hikayesi vardır.
Kompulsif mastürbasyon bozukluğunda, mastürbasyon yapmak kişinin günlük rutinlerinin çok fazla vakit ayırdığı değerli bir kesimidir. İleri evrelerde saatlerce hatta günlerce tekrarlanan mastürbasyon cinsel organlarına fizikî olarak ziyan verdikten sonra bile mastürbasyon yapmaya devam ederler. Çoklukla erkeklerde görülen kompulsif mastürbasyon bozukluğu, daha düşük cinsel tatmin, benlik saygısında azalmaya neden olur.
Kompulsif mastürbasyon bozukluğu, kişinin kendini tatmin etmeye ruhsal, duygusal ve fizyolojik bir bağımlılık geliştirdiği, şahsî ve toplumsal olarak olumsuz sonuçlarına karşın mastürbasyon yapmaya devam ettiği kronik ve ilerleyici bir durumdur. Kompulsif mastürbasyon bozukluğu tedavi edilebilir olmakla birlikte, birçok kişi toplumsal damgalanma ve şahsî utanç nedeniyle tedaviye isteksizdir ve mastürbasyon meselesinin kendisinden çok, depresyon, yalnızlık ve toplumsal izolasyon semptomlarıyla ilgili kompulsiyonları ile ilgili yardım arar.
Kültürel ve toplumsal yaklaşımlar
Tarih boyunca mastürbasyon ve otoerotizm, birçok vakit tabu olarak kabul edilmiş ve ahlaki tartışmaların merkezinde yer almıştır. Farklı kültürler, bu hareketleri çeşitli biçimlerde kıymetlendirmiş ve birçok vakit utanca yahut suçluluk hissine yol açan yaklaşımlar benimsemiştir. Lakin çağdaş psikoloji ve cinsel sıhhat uzmanları, mastürbasyonun ve otoerotizmin, bireyin sağlıklı bir cinsel ömür sürdürebilmesi için olağan ve hatta yararlı olabileceğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak otoerotizm, mastürbasyon ve partnerbasyon, cinselliğin kıymetli bir kesimidir ve hem bedensel hem de zihinsel sıhhate katkıda bulunabilir. Bu fenomenleri anlamak, bireyin kendi cinsel kimliğine dair farkındalık geliştirmesine ve kendisiyle daha sağlıklı bir ilgi kurmasına imkan tanır. Cinsel tabuların ve önyargıların ötesine geçerek otoerotizme daha kapsayıcı ve anlayışlı bir bakış geliştirmek, ferdi ve toplumsal manada daha olumlu bir cinsel şuur oluşturmanın anahtarı olabilir.
X
YouTube
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar büsbütün muharrirlerinin özgün niyetleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
